--
Herseyi en ince detayina kadar dusunmek kadinlarin genlerinde mi var? Oncesini, sonrasini, sebebini, sonucunu, sagini, solunu, boyunu, kupunu, zamanini, tadini, seklini, semalini, ayarini, onemini, neyin ne sekilde yapilmasi gerektigini, oyle yapilmazsa kimlerin vay basina neler gelecek-lerini....
Bazen minik kafami ellerimle tutuyorum, o kadar agir geliyor. Cok sallasam sanki butun dusunceler birbirine girecek. Gozlerimi kapatiyorum ve beynimi bosaltma-ma oyunu oynuyorum. Ben kuveti doldurup icine girdigimde bile bunu yapiyorum, hem de bir dolu oyuncak varken dikkat dagitabilecek, bembeyaz kopukler, dikkatli bir sekilde herseyi bastan dusunuyorum, hicbirini atmak istemiyorum, en azindan duzelteyim diyorum. "Beyninizi bosaltin" yazilarini hic anlamiyorum, olur mu oyle sey, baliksiz akvaryum olur mu mesela ?
...
Evet sevgilim hala donmedi. O gelince baliklari denize atiyor. Ben guluyorum o zaman. O zaman, hadi gelsin artik. Boyle olmuyor.
18 Comments:
bulursan bir yol kafadakileri atmak icin, ne olur paylas benimle de..o kadar lazim ki..
yoga yapanlar diyorlar, hani böyle "hiç birşey düşünmemek" denen duruma ulaşıyormuşsun meditasyon sırasında..veya öle bişi işte:) hiç anlamadım ki. hiçbirşey düşünmemek dediğin şey en fazla hiçbirşey düşünmediğini düşünmek olur gibime geliyor:)
Kesinlikle kadınların genlerinde olan birşey bu! Kötü gibi gözükse de erkeklerde hiç olmadığını görünce aslında ii bişey diyorum. E keşke biraz da onlarda olsaydı:(
yaziyi okuyunca "I think therefore I am" dedim kendi kendime ama galiba biz bu olayi biraz abartiyoruz be Sim'icigim :-))
uykusuzluktan mı acaba,yoksa hep mi böyle?
yoga örneğini şimdi ikinehir'i okuyunca hatırladım... dengeye yoğunlaşıyosun, bi an için o tuhaf pozisyonda durabilmek için hakikaten bi şi düşünmemek lazım. çok zor. bi şi düşündüğün anda düşüyosun. komik.
beyni dinlendirmek gerek arada ama yok. ince detayları düşünüp a-b-c planları yapmak zorunda hissediyorum kendimi hep.
öööf öf.
kadınsan böyle oluyor işte. aklından bir sürü düşünce geçiyor..her türlü ince detayına kadar...
takılıp kalıyorsun, düşünmeden ve belki müdahale etmeden duramıyorsun, bu döngü böyle devam edip gidiyor, hayatın anlamı burada saklı sanırım. ben daha bulamadım ama hala düşünmeye devam ediyorum!
bu kadın olduğundan kaynaklanıyor Simi, tadını çıkarmak lazım galiba.
deneyelim bari.
Japon budo felsefesinde var böyle bir şey.. Düşüncesiz olma durumu hatta çok değişmiş hali meditasyon, yoga vesaire..İnsanlar meditasyonu düşünceye dalmak zannediyor ama gerçekte Düşüncesizliğe dalmak..
İnsanın çok inanası gelmiyor ama biraz çalışınca hiç düşünmemek mümkün.. Budo savaşçısının bir şey düşünme gibi bir lüksü yok mesela üzerine kılıç gelirken atlasam mı kaçsam gibi bir şey mümkün değil.. Herhangi bir do sporu ile ilgilenirseniz bir süre sonra çalıştığınız süre boyunca hiç bir şey düşünmediğinizi farkedeceksiniz.. Üzerinize bir yumruk kılıç vb gelirken pekala mümkün oluyor..Dertli anlara birebir..
ya simi..cok haklisin, biz kadinlar ve bitmek bilmeyen dusuncelerimiz, ayrintilar, kurcalamalar..herseyi didik didik ederiz kafamizda. ama bizim yaradilisimizda var galiba bu..
NEW YORK MUHTARI said...
yaziyi okuyunca "I think therefore I am" dedim kendi kendime...
İyi hoş da, neden Türkçe demedin bunu :) İçten gelen ses de artık İngilizce mi oldu? Yazık oldu güzel dilimize,yazık oldu..
bekleyen dervis muradina ermis :)
ya simdi o düsünceleri bir yerlere atinca,bu seferde nereye attim,orda ne yapiyolarlar diye düsünür insan :)
slmlar
TD
hızlı ve yorucu bir dans dersi, toprağa dokunarak -ama tetanoz aşılı bir halde- geçirilen zaman düşüncelerin ağırlığından kurtulabildiğim anlar benim. ama osman pamuk'un aylardır çalışma odamdaki koltuğa işediğini anladığım saniye değil düşüncelerimi düşünme yetimi bile kaybetmiştim.
öncelikle merhabaaaa,
Paris, amsterdam karşılaştırmanız çok hoş.. :)
Geçerken uğradım. İyi ki uğramışım...
Bu ayrıntı, düşünmek, beyin bunaltılarını ben güzel bir şeye odaklanarak yok ediyorum. Yoga ve meditasyonda tam bu işe yarıyor aslında..
1- Ya tüm vücudumun nasıl çalıştığına odaklanıyorum. Bu benim kalbim, bu benim böbreğim, elim ayağım şeklinde ..
2- Ya da herkese göre değişir ama ben çimenlerin üzerinde yattığımı düşünüyorum ve çimenleri hissetmeye çalışıyorum..
Kafada bulanıklık, yoğunluk kalmıyor böylece :) Tavsiye ederim..
Veya yemek yapıyorum :)))
Sımmsıcak sevgiler...
Cevap vermeme hakkimi kullanacaktim, cunku burasi benim sitem degil (umarim Sim'i af buyurur) ama dusunce tarzinizin yanlis oldugunu soylemeden edemeyecegim. Yurtdisinda yasayan biri olarak, tabi ki , yasadiginiz ulkenin dilini, anadilinizden daha fazla kullanmaniz olagan degil mi? Sabahtan akasam kadar isyerinde, okulda, eve gidince arkadaslarinizla diyalogunuzu bu dilde yapinca, dusuncelerinizi otomatik olarak o dilde yapmazmisiniz> Aman allahim anadilimde dusunmuyorum diye bir panik yaratma ihtiyaci duymadim su ana dek. Cunku bu degisim bence gayet olagana.
"I think therefore I am" yazmamin sebebi, dilimizi kullanmakta cekimserligim degil ama dogru cevirememekti endisem. O yuzden bilmedigim seyleri, orijinal dilinde kullanmayi eygliyorum, cunku takdir edersiniz ki ceviri basli basina bir sanat.
Sim'i tekrar ozur dilerim bu sekilde sayfani kullandigim icin, ama ismini yazmaktan dahi cekinen biri tarafindan bu sekilde yorumlanmak beni gayet uzdu.
Simi hala çok düşünüyor ki ortalarda yok :)
Ny Muhtarı, ben bile bir kaç gün yurtdışından müşterilerle zaman geçireyim, kendimi İngilizce düşünürken buluyorum. Nasıl oluyor diye sormayın valla ben de bilmiyorum, oluyor işte...
eskiden her gün bakıyodum.. yeni birşeyler yazınca heyecanlanıyodm.. mutlu ediyodu parmaklarından dökülenleri okumak. nerdesin simiole? bu kadar merak içinde bırakma bizi
elma dersem cık armut dersem cıkmaaaaa...
gördüm seni simi sobe sobe sobeeeeee...
bana ne mızıkcılık yapmak yok simi gördüm işte seni cık saklandıgın yerden amaaa :P
keşke bu kadar düşünmesek ya...
Yorum Gönder
<< Home