sim


<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d9306111\x26blogName\x3dSimiole+Paris+Carnet.\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dSILVER\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://simiole.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://simiole.blogspot.com/\x26vt\x3d6726915431753523835', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script> <!-- --><div id="b-navbar"><a href="http://www.blogger.com/" id="b-logo" title="Go to Blogger.com"> <img src="http://www.blogger.com/img/navbar/3/logobar.gif" alt="Blogger" width="80" height="24" /></a><form id="b-search" action="http://www.google.com/search"> <div id="b-more"><a href="http://www.blogger.com/" id="b-getorpost"> <img src="http://www.blogger.com/img/navbar/3/btn_getblog.gif" alt="Get your own blog" width="112" height="15" /> </a><a href="http://www.blogger.com/redirect/next_blog.pyra?navBar=true" id="b-next"> <img src="http://www.blogger.com/img/navbar/3/btn_nextblog.gif" alt="Next blog" width="72" height="15" /> </a></div><div id="b-this"><input type="text" id="b-query" name="q" /><input type="hidden" name="ie" value="ISO-8859-9" /> <input type="hidden" name="sitesearch" value="simiole.blogspot.com" /> <input type="image" src="http://www.blogger.com/img/navbar/3/btn_search.gif" alt="Search" value="Search" id="b-searchbtn" title="Search this blog with Google" /> <a href="_javascript:BlogThis();" id="b-blogthis">BlogThis!</a></div></form></div> function BlogThis() {Q='';x=document;y=window;if(x.selection) {Q=x.selection.createRange().text;} else if (y.getSelection) { Q=y.getSelection();} else if (x.getSelection) { Q=x.getSelection();}popw = y.open('http://www.blogger.com/blog_this.pyra?t=' + escape(Q) + '&u=' + escape(location.href) + '&n=' + e scape(document.title),'bloggerForm','scrollbars=no,width=475,height=300,top=175,left=75,status=yes,resizable=yes');void(0);} --></script><div id="space-for-ie"> </div>

25 Şubat 2007

pazar kadar gundelik


Bekar bir hafta beni bekliyor: Sevgilim Istanbul'a gitti. Uzun zamandir yapmadigim seyi yaptim butun gun, hicbirsey'i, ah nasil ozlemisim. Hic giymedigim ve asla giymeyecegim o yesil elbiseyi giyip kendi kendime fotograflar cektim, (yukaridakinin adi "kac ayna, kac sen ?") sonra mémé'yle yuruduk yollarda ve dun gece onda kaldim. Uzun yillar once mezun oldugumuz lisenin yillagina bakarken bulduk bir an kendimizi, ne kadar cok sey unutuluyor, nasil sasirdik ve gulduk. Cirkin ordek yavrulari gibiymisiz : Hele ben ! Tanrim iyiki buyuyorum, dedim icimden. Tostoparlak patates gibi bir suratim varmis, kisacik diken diken saclarim. Iyiki zaman geciyor, dedim. Simdi erik gibi bir suratim var :)

Gece onda kalirken baska bir sey dusundum : Cook uzun yillardir tanidigin, kendi dilinde konusup guldugun veya agladigin bir dostun olmasi kadar onemli birsey yokmus burada yasarsan. Eskiden sacmaydi bu laf, herkesle anlasirsin gibi gelirdi. Ama butun engelleri assan da, hicbir yabanci -aslinda- o yanindaki gibi olmuyormus, gercekten.

Neden bunlardan bahsediyorum ? Bir ay onceydi galiba, mami bir gun telefon acti, sesi cok kotu. Tak diye "gel artik buraya, zaman geciyor, seni cok ozluyorum" dedi. Burada yasamaya gel diyordu iste yillar sonra, ilk defa. Ilk defa butun hayatimi bastan kurgulamam gerekti, sebepler sonuclar vesairelerle. Sonra zaman gecti, gidip geldim Istanbul'a ve kesin kararimi verdim : Daha donmek yok, esyalarini toplamak kolay ama burada kurmaya calistigin hayati birakmak yok. Cok zor oldu cunku zaman gecerken buyukler buyumuyor, yaslaniyor. Yillar, aylar ve gunler daha bir onem kazaniyor. O kadar dusundum ki en sonunda sunu dedim kendime: Nasil olsa istedigin zaman gidersin burayi birakip. Onlarla gecirdigin zamanin suresi degil, kalitesi onemli. Senin hayatini kurmayi basarman onemli. Biraz tatli yalanlar gibi, biraz gercek kararlar iste...

Sonra gece kikirdaya kikirdaya saatleri gecirirken uykumuz geldi. Ama yastik carsafi yoktu sevgili kiz arkadasimda. Biz de soyle birsey yaptik cok sevimli oldu :


Sonra suana kadar gecti zaman. Demin isle ilgili birseyler yaptim, yaptiktan sonra da kendime kizdim. Niye bu adamlar gibi olamiyorum ? Bundan sonra pzt-cuma disinda isle ilgilenmek yok ! Simdi arayi kapatmak icin sabaha kadar abuk subuk seylerle ugrasmayi planliyorum. Insan kendi sorunlarina kendisi cozum bulmali. Iskoliksen inadina sabaha kadar 24 izle ya da kalk bu saatte kestaneli fondan yap. Kisisel gelisim gibisi yok, mis !

14 Comments:

Blogger deryik said...

simicim sıkılıyosan bloga post yolla, biz okuruz... söz :D arayı açtın yahu :)

11:55 ÖS  
Anonymous Adsız said...

bazen bekarlikta iyi olabiliyor--her iki tarafa da hava degisimi gibi birsey olmus---

uzaklarda bir hayat kurmaya calismak cok sancili bir surec--sikintisini cektikten sonra birakip gitmek, Turkiye'ye geri donmek zor geliyor---bir ucak biletine bakar hersey--ozledigimizde gideriz diye kandiriyorum kendimi--umarim oyledir:)

sevgiler,~Banu

1:24 ÖÖ  
Blogger Berceste said...

Yastık kılıfınız pek şirin olmuş :)
Simiciğim, insan büyüklerinin değerini kaybedince daha çok anlıyor! Ben İngiltere'ye yerleştikten sonra babamın kötü bir hastalığa yakalandığını öğrendim. Sonra da kaybettim! 2 sene bana zehir oldu. Şimdi de hep keşke onlarla, onların yakınında olabilseymişim diyorum. Uzaklarda olmak çok zor!

5:37 ÖÖ  
Blogger limoncicegi said...

Simicim buralarda birseyyok, gercekten yok.. yani var aslinda, ama onlari ozleyecegini sanmam. ozlediklerini de biz 7x24 yapmiyoruz, senin gibi ayda yilda bir... burada bol bol asik yuzlu adamlar var, bol bol sana carpan okuzlar, bol bol senden uyanik davranip seni sinirlendirenler, bol bol frikik var mi diye kolacan edenler, hep bir gecede sohreti yakalamak isteyenler... bence dusun tekrar. Ha bunlarla belki 2-3 saat muhabbetap oluyorsun, is yerindekilerin cazibeli aksakliklarini bahsetmedim, bilerek :))

11:12 ÖÖ  
Anonymous Adsız said...

iyi haftalar simicim...
öncelikle postunu okuduğumda galiba aynı ruh halindeyiz dedim...haftasonu dingin ve ağır bir haftasonu geçireyim dedim..dediğim gibi de yaptım..canım ne istiyorsa..neyi özlemişsem ou yaptım..görev gibi değil keyifli bi haftasonu yaşadım...
yazdıklarında çok haklısın..insan aynı dili paylaşarak paylaşımlar daha zevkli ve derinlemesine oluyor yurt dışındayken...insan yine kendinden..kendine yakın kişileri arar buluyor kendini belli bir zaman sonra...
yastık kılıfı olayını bende uygularım zaman zaman...:))
yeşil elbise olayını tam anlayamadım...niçin asla giyemeyeceğini yani...bu arada saçların yani kahküllerin uzamış..ama çok yakışmış...
ayrıca katılıyorum eşyaları toplamak çok kolay ama yeni bir yaşantı kurmak çok zor...ki sen bayağı bir çalıştın bunun için...
sevgiyle kal simi...
xxx

1:48 ÖS  
Blogger Blog Sahibesi said...

Simicim hiçbir şey yapmamak kadar zevkli bişiy olabilir mi :) Günün birinde bu durumdan zevk alabilceğimi söyleselerdi gülerdim herhalde. Ama iş hayatı insanın şeklini değiştiriyor. Takım elbiselerin içinde birden nasıl da büyüyoruz değil mi. Bende İtalya'dayken ailem sürekli ne zaman bitecek bu okul hadi gel artık dediklerinde çok kötü olurdum ve onları üzmemek için okul bittiğinde önümdeki fırsatları silip buraya döndüm. ve şimdi çok pişmanım. Uzak diye bir mesafe aslında yokmuş. Bir telefon kadar yakınız sevdiklerimize. Umarım yeni hayatında çok çok mutlu olursun.

1:53 ÖS  
Blogger aqua / ~~denizbahcesi~~ said...

bende bekarım bu hafta

5:18 ÖS  
Blogger Unknown said...

sacların cok hos görünüyor simi,hic birsey yapmamak bence de cok güzel ama bazen de sıkıcı olabiliyor bos bir hayat!

8:28 ÖS  
Blogger Aslı Cin said...

Simi iyi olduğunu duymak güzel, ne zamandır şöyle uzun uzadıya okuyamıyorduk seni, madem herşey yoluna giriyor artık bu kadar boşlamazsın.

Bu arada geçen hafta ben Paris'teydim, Ezopla görüştük, maillerini okumadığın için görememişsindir aslında seni de haberdar etmiştim.

Her şey gönlünce olsun.

3:44 ÖS  
Blogger on the run* said...

yazdığını okurken evet, dedim, o istediğiniz kişi yanınızda yokken insansız gibi oluyor bazen her yer. kendi dilinden, kendi ülkenden biri, yabancı bir ülkede tüm insanlar arasında parlayan bir yıldız oluveriyor :)

11:35 ÖS  
Anonymous Adsız said...

Limoncicegi bence orda oldugu icin kolayca burda birsey yok diyebiliyor. Orda olanlari, buraya gelip bulamayinca anliyorsun ancak. O kadar sayilan negatifin yaninda gormezlikten gelinen bir suru pozitif var. Onlari da kaybetmeden anlamak coook zor!
Bence sen sanslisin Simi, eski bir arkadasin var en azindan yakininda. Eski dostlarin yeri her zaman ayri zaten...
Benim esim de babasini berceste gibi ani gelen bir hastalikla kaybetti 7 yil once. Malesef zamaninda yetisemedi. Hayattaki TEK pismanligidir. O zaman ne isin var hala oralarda diyenler olacaktir mutlaka: "Ben burdan alacagimi aldim, ve geri donuyorum, bugunlerde esyalarimi topluyorum...".

7:39 ÖS  
Blogger Murat said...

Biraz tatlı yalanlar qibi, biraz gercek kararlar iste ..

...

Kararlarını herzaman taktir etmişimdir ancak şu varki..

Hayat mümkün kılmadıkça sevdiklerinden uzaklaşma simi, eger orda mecbur hissediyorsan kendini devam et, ama yo hayır ben ailemle ülkemdede yaşayabilirim diyorsan..

Hiç durma.


Selamlar.

8:38 ÖÖ  
Blogger Oya Kayacan said...

Uzuncadır gelmemişim, uzunca kaldım, keyfini sürdüm. Yeni iş hayatını kutlarım ve de kendinle gurur duymana bayıldım. İstanbul'a dönüş zor karar doğrusu. Yine de belli mi olur, bazı öyle bir çağırıyor ki, kendini burada buluveriyorsun:~))

3:12 ÖS  
Blogger caulerpa said...

"onlarla gecirdigin zamanin suresi degil, kalitesi onemli" bu laf beynimde büyüdü-büyülü. yaptığım bir hata çotank diye dikildi önüme ,iyi oldu. sağol simim. seni çok-hep seviyorum.

10:19 ÖÖ  

Yorum Gönder

<< Home

Google